Çünkü biri nazlıdır, su ister, ilgi bekler.
Diğeri ise kendi halinde yaşar, fazla suya dayanamaz.
Lale susuzluktan solarken, kaktüs ilgi yüzünden çürür.
Hayat da böyle değil mi?
Aynı ortamda, aynı beklentilerle herkesi mutlu edemezsiniz.
Kimini sevginiz boğar, kimini ihmaliniz…
Kimine bir “Nasılsın?” yeter, kimine her gün ilgi yağmuru bile az gelir.
İlişkilerde, dostluklarda, hatta ailede bile bunu görürsünüz.
Aynı sofrada oturursunuz ama herkesin açlığı farklıdır.
Kimi duygusal bir tokatla yıkılır, kimi en ağır sözlere bile “boşver” der geçer.
Ve siz, herkese aynı dozda yaklaşmanın bir gün herkesi yitirmek olduğunu fark edersiniz.
Sorun kimde değil.
Kaktüs kaktüs olduğu için suçlanamaz.
Lale de narin olduğu için ezilemez.
Ama siz, ısrarla ikisini aynı yerde büyütmeye çalışırsanız…
Ya lale solar, ya kaktüs çürür…
Ya da ikisi birden kaybolur.
O yüzden şunu öğrenmeli insan:
Sevmek, herkese aynı şeyi vermek değil…
Kimin neye ihtiyacı olduğunu fark edip
onu kendi toprağında, kendi ikliminde yaşatmayı bilmektir.
Belki de sorun sevmeyi bilmekte değil,
herkesi aynı şekilde sevebileceğimizi sanmakta.
Sevgi ile kalın …
Gülşah YILMAZ
imparator Gazetesi, Çok okunan Bir Gazete