"Ağır geçen zamanlar oldu sonra üzerime bir tat geldi.
Kendini bulmak. Kendini kabullenmek kendi hafriyatini bulmak önemli."🥰
Takvimler dökerken hırçın yüzünü
Bir şafakla yeniden doğar gökyüzü
Her gün bir tomurcuk gibi açar yeryüzü
Benim ise güz seyri seferde gençliğim
İçimde yılgın yılların ayak sesleri
..."kendi ezgisine suskun, coşkusuna bozgun"
O zaman bu neyin meydan okuması şimdi
Suyla susuzluk arası
Aranıp dururken
Geçip giden gençliğimi
Acemi çocukluğumu
Aranıp dururken
İçimin duvarları yıkılıyor
...yanıyor canım yanıyor ömrüm
Oysa şimdilerde
...bir yolculuk düşüyor aklıma
Yüzümde bir ömrün atlası
Çetelesi olmayan
Çıkıp gitsem diyorum dönüşü olmayan limanlara
Acıları sabırla bezeyen içim
Ey içim bu yolculuk nereye
Sonra hayat fısıldıyor
Zamanı mı olurmuş gitmenin
Bir düşü toplamadan daha
Çevir soluğunu göğe
Nefesinle aydınlansın gökyüzü
...daha bitmedi umut
Edilmedi son tango
Yıllar yüzünü dökmedi daha
Yaşam gelip
...çeviriyor içimin dümenini
Yürü dostum diyor
Geçmişin şehrine bakıp durmakta
...neyin nesi
Beni alıp senin koylarına getiriyor
Sonra gözlerin düşüyor aklıma
Demli bir çay gibi içimi ısıtıyor
Sahi hangi kır çiçeğine sevdalısın
Avucunda hangi yıldızlar var
Hangi yoldur yürüdüğün
Yollar değil midir yıllara eşlik eden
"Ölmemiş binlerce öykünün serüvencisi gibi"
Yüzünün atlası hangi iklimden
Biliyorum bir şeyler var
İçimi maviye boyayan
Bir ışık yumağı gibi
...yıldızlı geceyle buluşturan
Kır çiçeklerinin kokusuyla sarıp sarmalayan
Bir şeyler var bir türlü vazgeçemediğim..
"Asi ve Mavi" Şiir Kitabindan