BİN SELAM OLSUN





BIN SELAM OLSUN...

Bir bahar günü doğduğumu söylerdi annem. Çiçeklerin açtığı çayırların boy verdiği zamanlarda. 

 Yoksulluğun diz boyu olduğu diyarlarda büyüdüm. Ovalarında  koştum, dağlarında  yürüdüm. Oraların hikayelerini dinledim, masallarını. 

Bir sabah kapımıza dayanan koca bir kamyonla çıktık göç yollarına. Kars'dan posta treniyle 4 günde geldik, Istanbul denen yere. Aklım hep orada kaldı. Memleketimin kokusu hiç silinmedi üstümden. 

  Gün oldu yaşadığım diyarların hikayelerini toplamak için yeniden düştüm yollara.

 Anneannem, babaannemin anlattığı zamanlara gittim. Zamanda yolculuk 4 ciltlik bir hikayeye döndü. Çocukluğumun yarım  kalan düşlerini yeniden yaşadım. Bir bir topladım doğduğum diyarların kokusunu.

 Bugün bir kez daha iyi ki o topraklarda doğdum. Iyi ki o güzel insanları tanıdım. Ve ne mutlu ki, memleketimin hikayelerine kalem çaldım demekten mutlu olmak nasıl da bir ayrıcalık...

 Hâlâ oranın kokusu var üstümde. Soğuk diyarların  samimî, sıcak insanlarının gülen yüzleri, hiç yalnız bırakmadı beni. Çıldırlı Aşık Şenlik, Karanlığın bekçileri tarafindan katledilen memleketimin yiğit evladı Ümit Kaftancıoğlu ve bize ışıklı bir yol açan  Dursun Akçam'ın eserleri ile yoğrulmak yüreğime hep bir sıcaklık yaydı...

 Ve topraklarımızda "insan öldürmek günahların en büyüğüdür..." diyen Malakanları, Dukhoborları tanımak, onların adımladığı izleri takip etmek; Poşaların renkleriyle boyanmak. Solan bütün renkleri her daim anmak, içime ne yaman bir ferahlık veriyor...

  Dokuz yaşında ayrıldığım topraklara, orada yaşanan hikayelere, onları satırlara döken şairlerine, yazarlarına, tablolarına fırça çalan ressamlarına, sazı sözü ile memleketime dil olan, aşıklarına, ozanlarına bin selam olsun...

Geride bir iz bırakmak, nasıl da mutlu ediyor insanı. Hayatın varlığı daha bir anlam kazanıyor. insanları sevin, doğayı, canlıları, bize emanet edilen ne varsa hepsini koruyun...

Şiir - Kenan Karabağ


Mehmet Ali Arslan imparator Gazetesi